mor kumbara
7 Haziran 2012 Perşembe
Yol karalamaları
Yolculuklarım yorgunluklarımı acıtır oldu. Sessizliklerim yalnızlıklarımı acıtır mı bilmem ama suskunluklarım gülüşlerime dokunur oldu. Elde var hayat dediler, elimizden birer birer dökülenler hayatımızı eksiltir oldu. Sevgiler sevmeleri çoğaltır sandım her seferinde daha da canımı acıtır oldu. Gözler vardı içime doğan, gözler vardı içime akan, sözler vardı sonsuzluğa uzanan, sözler vardı sonsuzlukta boğulan . Sonunda sözler gözlerimi boğar oldu, yok oldu.
Cenaze fotoğrafçısı
Cenazelerde fotoğraf çekmeyiz biz. Siz hiç duydunuz mu cenaze fotoğrafçısı? Yaşam denen yolun en ağır dönemecidir belki de ölünlere şahit olmak. Evlilik, doğum, mezuniyet bu yoldaki başka dönemeçlerdir ki buralardan geçerken mutlaka bir kare bırakırız arkamızda
Biz cenazelerde fotoğraf çekmeyiz. Çünkü ölüm denen fotoğrafı aklımızda herhangi bir yere yerleştiremeyiz. Zihnimizde hiçbir yer kabul etmek istemez o fotoğrafı.
Cenazelerde fotoğraf çekmeyi düşüneniniz oldu mu hiç? Sanırım bir haber muhabiri değilseniz cevabınız hayırdır. Yaşamımız her zaman ki hırslarıyla devam ederken bir ölüm haberi bizi içinde bulunduğumuz gerçek olmayan gerçeklerden sıyırıverir. Bu nedenlerdir ki hayat telaşına kapılmış her insan için bir durak hazırlar cenazeler. Bu durakta birden geçmişi, geleceği, varlığı, yokluğu, hırslarımızı, aşklarımızı, başarı sandığımız başarılarımızı kısacası her şeyiyle dünyayı sorgular buluruz kendimizi. Ve o vakitte "an" önemini kaybeder ve geriye bir kare bırakmayı düşünen bile olmaz.
Biz cenazelerde fotoğraf çekmeyiz. Çünkü ölüm denen fotoğrafı aklımızda herhangi bir yere yerleştiremeyiz. Zihnimizde hiçbir yer kabul etmek istemez o fotoğrafı.
Cenazelerde fotoğraf çekmeyi düşüneniniz oldu mu hiç? Sanırım bir haber muhabiri değilseniz cevabınız hayırdır. Yaşamımız her zaman ki hırslarıyla devam ederken bir ölüm haberi bizi içinde bulunduğumuz gerçek olmayan gerçeklerden sıyırıverir. Bu nedenlerdir ki hayat telaşına kapılmış her insan için bir durak hazırlar cenazeler. Bu durakta birden geçmişi, geleceği, varlığı, yokluğu, hırslarımızı, aşklarımızı, başarı sandığımız başarılarımızı kısacası her şeyiyle dünyayı sorgular buluruz kendimizi. Ve o vakitte "an" önemini kaybeder ve geriye bir kare bırakmayı düşünen bile olmaz.
29 Mart 2012 Perşembe
http://film-merkezi.com/film-7913.html
burada da şarkının söylendiği film anlatılmış. Hey gidi eski Türk filmleri:)
burada da şarkının söylendiği film anlatılmış. Hey gidi eski Türk filmleri:)
İşte o şarkı
26 Mart 2012 Pazartesi
Selanik Gevreği
O kadar yiyin kardeşler yiyin dedik ama kendimle çelişmeye geldim müsadenizle:) Tabi isteyen dilediği kadar yiyebilir ama kilosuna dikkat eden ama bir şeyler atıştırmaktan vazgeçemeyenler için müthiş bir önerim var.
Günlerden bir gün yolda yürürken ilk önce gözlerim ve dahi sonra ayaklarım beni yanından geçtiğim bi pastanenin içine sokuverdi. Kurabiyeler pastalar arasında gözüm dönmüşken hangisinden 5 kilo alsam:) diye düşünürken aklımdan geçtiki hani şöyle diyet gibi bi kurabiye olsa diye. Neden olmasın diyerek pastaneciye sordum ve bana içinde kuru meyvelerin olduğu peksimet tarzında "Selanik Gevreği"ni önerdi. O gün bugündür favorimdir:) Bunu her pastanede bulamayabilirsiniz. Hadi buldunuz diyelim iyi bir fırındadn çıkmış çıtır bir selanik gevreği değilse tadını almanız mümkün değil. Ama tazesini ve içi bol malzemelisini bulduysanız yemeyin yanında yatın:)
Güzel demlenmiş bir çay ve fiskos yapılabilecek bir arkadaşlar iyi gider:) Afiyet olsun.
Günlerden bir gün yolda yürürken ilk önce gözlerim ve dahi sonra ayaklarım beni yanından geçtiğim bi pastanenin içine sokuverdi. Kurabiyeler pastalar arasında gözüm dönmüşken hangisinden 5 kilo alsam:) diye düşünürken aklımdan geçtiki hani şöyle diyet gibi bi kurabiye olsa diye. Neden olmasın diyerek pastaneciye sordum ve bana içinde kuru meyvelerin olduğu peksimet tarzında "Selanik Gevreği"ni önerdi. O gün bugündür favorimdir:) Bunu her pastanede bulamayabilirsiniz. Hadi buldunuz diyelim iyi bir fırındadn çıkmış çıtır bir selanik gevreği değilse tadını almanız mümkün değil. Ama tazesini ve içi bol malzemelisini bulduysanız yemeyin yanında yatın:)
Güzel demlenmiş bir çay ve fiskos yapılabilecek bir arkadaşlar iyi gider:) Afiyet olsun.
Yiyin kardeşim yiyin. Korkmayın yiyin. Diyet, perhiz, rejim gibi faaliyetler hedefte Türk delikanlılarının ve genelde de Türk milletinin devamını engellemek için gündeme getirilmiş şuurlu bir düzmecedir. Gaye eskiden bir koyunu bir oturuşta götüren dev gibi babayiğit atalarımızı ve tarlada doğum yaptıktan sonra bebeğini kundaklayıp elde orak tarlada çalışmaya devam eden Türk kadınılarını kalori hesaplayan hapşırınca yatan, FİTNES ve AOROBİK yapan çıtkırıldım tiplere dönüştürmek ve Türkleri Çinliler Japonlar gibi sıska zayıf ve sağlıksız bir ırk haline getirmektir:)
Devamını da siz izleyin:) Bundan sonra İskender yemeyen ölsün. Adam haklı beyler:)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)